5.2.14

pirinç

kendi kendini yalanlayan falcı gibiyim.
bir sıfatsızlıktan bahsediyorum, bir sıfatın ne diye soruyorum.
hiçbir şeyden anlamıyorum diyelim artık ve bunu da kabul edelim.
nasılsa bildiklerimle yaşanmıyor.
pes ediyorum, ne olacağı varsa o olsun. önünü arkasını almayacağım artık.
ne BAL'a gittim, ne Sabancı'dan mezun oldum.
ota hiç para vermedim.
polislerle zorunlu haller dışında işim olmadı (pasaport almak gibi).
erkek ağırlıklı arkadaş gruplarım pek olmadı. olanlar da mutlaka olaylı oldu. (sanırım sorun bende.)
2009'a kadar sigaradan tiksindim
kınadığım hemen her şey başıma geldi.
iki kez ölmeyi gerçekten denedim.
bir kez istemeden ölüyordum.
toplamda 4 sevgilim oldu, en kısası 1 hafta, en uzunu 8 yıl sürdü.
uzak mesafe ilişkilerinde daha başarılı oldum.
istediğim bi çok şeyi yaptım.
bi çoğunu da yapamadım.
süpermarket çocuğuydum, pazarlardan alış-veriş yapmayı hiç sevmedim.
deriyi, kaşeyi, kadifeyi, angorayı hep sevdim. hayvan haklarını da savundum. bazen insan ikiyüzlü oluyor.
şarap, parfüm, saat, ayakkabı, çanta gibi hobilerim olsun istedim, mali durumum uygun değildi.
hep italya'ya gitmek istedim. oradaki bir kilisede genç yaşta ölmüş bir rahibe olduğuma inandım.
tiyatroyu ve müziği bir de kitapları çok sevdim. ama kısıtlı bir yeteneğim olduğunu hep hissettim.
aşık olduğumda kendimi takıntılarımdan hiç kurtaramadım. ve erkekler takıntı sevmiyorlardı.
türk kahvesiyle ayrılmalı barışmalı bir ilişkimiz oldu.
kadın programlarını da izledim, belgeselleri de. hiç ayırmadım.
yemekleri ise hep ayırdım. her şeyi yiyebilen insanlardan olamadım.
bir kez şampanya patlatabildim. onun da tadını sevmedim.
mor rengini sevdim, ama özünde hangi rengi sevdiğime pek de emin olamadım.
korku-gerilim filmlerinden rahatsız oldum, yine de david lynch ve michael haneke filmlerini sevdim.
6 ay istanbul'da, 6 yıl da kütahya'da yaşadım. öncesi de sonrası da hep izmir'di.
genelde sevilmedim.
estetik ameliyat olmadım. estetik olanları da hiç tahmin edemedim.
bir süre mavi lens taktım, kimse beğenmedi. ben beğendim mi, bilmiyorum.
sayısal seçsem mimarlık yazacaktım.
sözel seçsem radyo-tv.
mayıs'la mart'ı hala karıştırırım.
çocukken bale yapmak isterdim, muhtemelen denesem de olmayacaktı.
iki kez parmağımı ciddi anlamda kestim. birinde 3 dikiş attılar.
her yerde yalnız kalabileceğim alanlar belirledim ve mutlaka kullandım.
karanlıktan korkarım, yüksekten bazen korkarım bazen heyecan duyarım.
alkole allerjiğim. bir gün bu yüzden ölürsem diye hiç içmemezlik etmedim. ama çok da içmedim.
istanbul'da en çok pier loti kahvesini sevdim.
izmir'de göztepe köprüsü'nü.
plansızca yaptığım hiçbir şey yürümedi. planlı yaptıklarımın da bir kısmı yürüdü.
tüm bunlardan dolayı,
bırakıyorum.
adım pınar, akışına bırakmalıydım, değil mi? bana bu uymalıydı.

4.2.14

je suis

obsesyon.
bunlar.
hep.
bak.
bırak.
artık.
bence.
yine
de
sen
bilirsin
ama.
saçmalık
tüm
bunlar!
(google hesabım nerede açıktı da kapatıldı acaba?)