20.4.11

bir hayaletin peşinde

bir vakitler hayatıma dolaylı yoldan girmiş ve yaşamımın bilmeden içine etmiş bir kadın vardı. yılın belirli günlerinde çeşitli sebeplerle benle alakası olmamasına karşın da etmeye devam ediyor.
doğum gününün aldatıldığın kadınla aynı gün olması gibi. hayat bazen içler acısı beybi.
bazen diyorum ki başka yollara sapsaydım, veya sapsam mesela hemen şimdi, ne olur? bütün bunları nereye kadar taşımalıyım? bırakmalı mıyım? aslında taşıyor muyum onlar mı beni taşıyor yoksa benzetme hepten yanlış mı? bunlar hep kafa karıştırıcı şeyler. nefret iyi şey değil ama çok tatlı. hele intikamla birleştiğinde. ama her şey bittiğinde kendin de bir miktar parçalnıyorsun ve işte o anda ellerini kenara açıp, eeee?, diyorsun ki manasızlığın temel taşı tam da bu andır.
bazen öyle şeyler yapıyorum ki kendimi tam bir akıl hastası, sapkın, manyak olarak görüyorum. eğer internet diye bir şey hiç olmasaydı hepimiz bambaşka yerlerde değildikse nedir? şurada anasının nikahını ödediğimiz çevirmeli ağ bağlantıları hala devam etseydi mesela gerektiği kadar internet kullanbilirdik belki. böylece de internet üstünden tanıştığımız insan sayısı azalırdı. bunları neden zırvalıyorum orası da başka, bambaşka bir içsel süreç.
sevgiler.
morpisimelinda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder