18.11.10

Bir Bayram Tatilinden Notlar

İstanbul'u özledim. Ama nasıl. Geçenlerde dolmuşla eve dönerken Manisa yoluna daldı gözüm. Uzun uzun gitseydim İstanbul'a. Ankara'ya da olurdu. Orayı da özledim. İnsanın az da olsa anılar saçtığı yerleri özlemesi hazin gözüktü gözüme. Geçen de otururken Kadıköy'den döndüğümüz gün geldi aklıma, Cevahir'de kahve içişimiz sonra, Leyla'yla İstiklal'de kafam güzel geçen geceden sonra saat 2'de nasıl Fatih'e döndüğümü düşündüm, otobüse binişimle odada Yalın'ın klibini izlediğim iki sahne arası koca bir boşluktu. Sonra Pelin'le Ankara'da kendi icat ettiği soslara kızlarının adını veren bir adamın dükkanında -hatta Tuğçe idi sanırım biri- gözleme gibi bir şey yediğimi hatırladım. Ve gecesinde hayatımı kurtaran sıcak şarabı. İçtiğim en güzeliydi. Ankara'da sıcak şarap bir başka mıdır, bilemedim fakat Mersin'deki de en kötüsü olabilir. İzmir bu konuda vasat.
Bayram tatilinde hasta oldum, üstelik de tatil biter bitmez pazartesiden cumaya 7 tane sınavım var. Bugün perşembe ve ben hemen hemen hiçbir şey çalışamadığım gibi bir de bütün gün ya Freecell oynadım ya da Nat Geo ADVENTURE izledim. Yemek tarifleri, sınırda uyuşturucuyla yakalananlar, kutuplarda kalın buzu elektrikli testereyle kesmek suretiyle kendilerine havuz açıp yüzen kardeşler filan... Keşke bunlardan sorsalar ama sormayacaklar, biliyorum. O yüzden kimi sıkıcı kimi karışık kimi bence saçma bazısı da eğlenceli olan bir dolu konuyu okumak duruundayım. Üstelik de ancak ve ancak tek bir gün dışarı çıkabildim daha. Oysaki planım hem arkadaşlarımı görmek hem de ders çalışabilmekti. Velhasıl, hastalık köyü şey dostlar. Hatta bak sıcak bastı ve baş ağrım azdı. Ama yatamam, vaktim yok.
Backstreet Boys'u da nasıl dinliyormuşuz ya,  Just To Be Close To You adlı parçaları çok kötüymüş, başım bundan dolayı da şişmiş olabilir. böh!
Ve yazımı bir klişe ile tamamlamak istiyorum: Nerde o eski bayramlar, nerde o kavurmalar, nerde?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder