10.11.10

geceleri günlere sayıp/kendi derdime yanıp/sen ağlarken ben güleceğim

Bu aralar bir değişiğim. Zaten belli olur hep. Sinirlendiğimi fark edip orda duruyorum. Sonra takmayıp sıradan bir şey duyuyormuşum gibi davranıyorum. Sonra o şey hakikaten sıradanlaşıyor ve unutuveriyorum. Ooooh kafam rahat, benden iyisi de yok.
Bir başka durum da şu: benden mühimi de yok. Ne acıyorum ne sabrediyorum ne tahammül ediyorum. Ne gerek var? Kim uğraşacak? Boşveriyorum, hoşgörüyorum. Tabi canım yanarsa soğuk sakin acısını çıkartıyorum. Asla affetiğim görülmemiştir. Kimse de beni etmesin. Umrumda değil açıkçası. Hak ettimse etmişimdir, ne diyeyim.
Ama bir Aylin Aslım melankolisine dönüş de yok değil. Daha doğrusu Aylin Aslım asiliğiyle gelen umursamazlık ama aynı zamanda tepkisellik rüzgarı filan gibi bir şey. Anlatamamış olabilirim. Ama bu halimi çok seviyorum. Ara sıra gelen bir hal bu ve üçüncü kez yaşıyorum. Sanırım antidepresanların yardımıyla oluyor, zira hep antidepresan kullandığım döneme denk gelmesi tesadüf olmamalı.
Oooooh, bok gibi de anlatmışım vallahi derdimi. Kimse de bir şey anlamaz, şahane olmuş.
Aman neyse, anlamazsa anlamasın. Bu da benim kafa salatam, ne yani?
Hem zaten dişim ağrıyor ama neyse ki cumaya randevum var böyle mubarek mubarek giderim.
Sevişmek de güzel ama
Elde yok libido.
Al bu da bir diğer postmodern denemem olsun insanlığa. Attila İlhan göndermeli.
Şu da başlığıma adına veren şarkı olur: Aylin Aslım - Karar Verdim Niyeyse saplandım bu şarkıya. Üstelik de orijinali Nilüfer'in olmalı. (Evet Google da onayladı, öyleymiş.) Ama bu halini daha bir sevdim. Normalde Nilüfer pek sevmem, belki ondandır.
Acılrımı birer birer yakıp gideceğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder