17.3.11

end yüüüüü üüü üüüü üüü ar dı volf.

cansu arada bir şarkı paylaşıyor, sonra ben en aşağı bir gece onu dinliyorum.
geçende eski sevgilisiyle yolda karşılaşan bir arkadaş vardı. asla selam vermedi, suratına bile bakmadı. dedim, siz konuşuyordunuz ya n'oldu?, dedi, yooook yoook.
öğrendim ki bir eski sevgili görünürken görünmez hale geldiyse, kişi kendini kaptırmaktan korkar imiş filanmış. inanmam öyle şeylere ben. neden inanayım hem?
bloggerı da açtığımda bu site mahkeme kararı ile kapatılmıştır yazısını gördüm, şaşırıdım. uzun süredir dns ayarları değişmiş bir bilgisayar kullanınca insan hangi sitenin erişime kapandığını bilemiyor. bizzat üstüme alındım önce, sonra dedim yasadışı ne yazdım ki? sanırım artık dns ayarı değiştirmeyi yemiyorlar, ya da en azından benim kodum artık geçersiz. veyahut o tip bir kaç şey olmuştur. ne bileyim ben.
ibrahim tatlıses vurulunca ölecek diye üzüldüğümü itiraf etmeliyim. çocukluğumdan bir parça koparılmış gibi hissettim. nil karaibrahimgil'in jackson öldüğünde hissettiklerine katıldım filan. (ilgili nil yazısı için tıkla!) ama çok sündü konu, ondan ötürü bezdim biraz.
geçende mide fesadı geçirdim. kenya'daki çucuklar "aç bil aç" gezer iken, ben o kadar çok yedim ki, hasta oldum. insanlar bana bir şey yemiyorsun diyorsa da o akşam yediklerimi saydığımda "aman tanrım! filler bile daha az yiyor şekerim." dediler. ya da öyle der gibi bakış attılar. fikir onlara ait. ben kendimi kabul/red durumunun dışında tutarak avunuyorum. daimi çekimserim.
16 nisan doğum günümde açılacak olan 16. izmir kitap fuarını delice bekliyorum. fakat nerde o rus pavyonuuuu, nerde bu "hall"? bi kere samimiyetsiz, bölük pörçük, ayrımcı bir salon bura. üstelik soğuk da. peh. her bir yılı anımsamak isterdim ama mümkün değil. tek bildiğim geçmiş 15 yılın 15'ine de üç gün beş gün katılmış olduğum. hatta ilkinde miydi neydi, trt ana habere çıkmıştım. o vakitler 7-8 yaşındaydım ve çok zeki bir çocuktum. kitap furaı ile ilgili neler düşündüğümü sormuşlardı ve ben de herkes için çok faydalı aradığımız her şeyii buluyoruz tüm çocuklar faydalanmalı gibi tuhaf laflar etmiştim. şimdi bir çocuğun böyle cümleler kurduğunu gördüğümde "kesin çocuğa ezberletip söyletiyorlar." derim. her geçen yıl daha da aptallaştım. misal, daha anaokuluna gitmezken baykal için hizipçi o diyerek siyaset konuşan bir grup öğretmenin lafını kesmişim. sonra onlar da dillerini yutup bir daha asla konuşamamışlar. çünkü 5 yaşındakiler bile siyasetten böylesine anlıyorsa kendilerini değersiz görüp ortamı terk etmişler vs. şimdi sor bana hizipçi ne demek? inan "tdk'ya sor ben sözlük müyüm?" cevabı alırsın, ya da dur bu da benden olsun:

hizip, -zbi Ar. §izb

a. esk. 1. Bölük, kısım. 2. Kur'an-ı Kerim'in her cüzünün beş sayfalık bölümü. 3. top. b. Bir siyasi partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasi çizgiye karşı olan, ayrı bir teşkilat merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla aldığı kararlara karşı savaşan parti içi grup, fraksiyon, klik.
Güncel Türkçe Sözlük

hizipçi

a. Hizip oluşturan veya bir hizip içinde yer alan kimse, klikçi: “Gerçi Meclisimebusandaki bağımsızlarla hizipçiler henüz tamamıyla bu partiye mal olmamışlardı.” -Y. K. Karaosmanoğlu.
Güncel Türkçe Sözlük

bu arada karaosmanoğlu ile seyfettin de olmasa kimden örnek verirdi bu tdk bilememekteyim.
yıllar var ki siz giderken ben dönüyordum diyemiyorsun, insanlar seni yakalamış geçmiş. ne politika, ne iktisat, tekinden de bir şey anlamadığım gibi, star ana haber'deki çocuk taksimde beni yakalar da bir şey soruverirse diye aylardır istanbul'a gitmedim. yoksa giderdim. neden gitmeyeyim?

4 yorum:

  1. yiyin yiyin. kolanın içine zencefil koydum efsane oldu. bi de onu dene. and i am the moon. bi ara sana kurt ve ayın hikayesini anlatayım :)

    YanıtlaSil
  2. o nedir kuzum sağa sola yazıyorsun :)
    btw bence atma olasılığın düşük de attınsa çok geç diyerek başlıyorum ve sana yeni bir mektup adresi vermem gerektiğini sölemeden edemiyorum çünkü yeni postacı zarfları dış kapının önüne enik bırakır gibi bırakıyor şekerim. kaybolursa üzülürüm

    YanıtlaSil
  3. bana mektup gelmedi ki hiç. sen yolladım dediğinden beri bekle bekle çürüdüm. sen yine de adresi mail at, facebook mesajı at, sms at, yab bişüüğ

    YanıtlaSil
  4. of kesin postanedeki kadın düşürdü ve kaybetti ya. baya dikkatsizdi verdiğim anda yerlere saçtı. esmanınki kayboldu derken seninki mi kayıp :S atıcüüm.

    YanıtlaSil