8.6.12

zaten hepimiz yokluğunda çok kitap okumuş insanlar değil miydik?

bir erkekteki entellektüel birikim ve zekanın kadınlar dünyasındaki yeri paha biçilemezdir.
bir erkeğin zuhal olcay konserine gidip her şarkıya eşlik edeni, bilinçaltı ile bilinçdışının ayrımını bileni, yeterli seviyede futbolla ilgileneni, yine de rakı masasında da arabesk ve tsm de söyleyebileni,
"en kötü ihtimalle sen beni bu halde bırakıp gitmezsin diye düşündüm"
ve neticede o kadının yokluğunda çok kitap okumuşu makbuldür.
evet makbul.
bir de ad var ki kadınlara konan o da makbule.
"sabah olmuşsa kimin umurunda! haydi dostlar yanı başıma. bana laf geçmez, yazı-tura atmam bize gidelim beyler!"
zaten makbulün kökü de kabulden gelir. yani işte her zamanki gibi bir kelime arapça ise onun içindeki sessiz harflerden anlamca birbirine yakın yepyeni tasavvurlar üretebilmelisinizdir.
bu mustafa sandal eskiden çok naif şarkılar yapardı yüreğimize dokunan sözleri olan. artık daha "pop" işler yapıyor. üzülüyoruz. zaten hep 90'lar, ah 90'lar!

"karanlıklar çökmüş üstüme odalardan bir güneş gel der bana"
ama işte o zamanlar çelik, mirkelam, izel, asya gibi biteviye tek isimle anılan şarkıcı dostlarımız da yok değildi. ya bu arkadaşların soyadları berbattı, ya da böylesi daha akılda kalıcı, belki de karizmatikti. bilemiyorum. neticede bu adamları kimse eşcinselleri sorgular gibi sorgulamadı tercih mi genetik mi bozukluk mu diye.
ve bu konuyla eşcinsellerin sıkıntılarının ne kadar alakası varsa uludere ile de kürtajın o kadar ilgisi vardır.
"hiç kandırdım ben seni? aldattım mı sevgilim? gecenin bir yarısı uyandırdım mı bebeğim?"
o değil de, bir psikoloji öğrencisinin kongrede eşcinsellerin sorunlarını paylaşan bir eşcinsel annesine (bu da nasıl bir tamlama oldu bilemiyorum) "eşcinseller de, ımmm ... şeyyy ... yani heretoseksüeller gibi cinsel arzuları oluyor mu?" diye bir saatlik panelin ardından sorması nasıl açıklanmalı?
"o hep bana anlatır arada bir çıtlatır"
onu bunu boşver de, benim de şöyle bir yönetim sistemi önerim var: kim kime oy verdiyse onun kanunlarına bilmem nelerine uysun/maruz kalsın/uğraşsın/katlansın/sevinsin artık ne yapacaksa. anayasa komisyonu bu önerimi dikkate alsın. "herkese kendi başkanı sistemi" adı da. ben bulduğumu düşünüyorum ama belki de birilerinin bi teorisi vardır, ne bileyim.
"bu şarkı yarınlara yeni umutlara, haydi rastgele dostum yolun açık ola!"
ve kesinlikle mustafa sandal'la alakası olmayan bir parçayla bitirmek isterim
Duman - Dağlar Bağlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder