26.1.14

ne zamandır soğuk algınlığı grip olmadığımdan mıdır nedir, her an sinirlerim tak tak atacakmış da elimi kolumu kontrol edemeyecekmişim gibi hissediyorum. şu an dünyaya karşı hiçbir duygusal tepki veremeyecek haldeyim. anti-depresan almış gibiyim. sanki dışarıdan bir gözlemci gibiyim. ama her an saçma sapan tikleri olabilecek bir gözlemci gibi. iyi uyandım, 8'e 2 kala. bir yandan da düşüp bayılacakmışım gibi. her şeyi bugün bitirsem, evet, bugün. ya da bir ölsem. ya da İsa beni alıp götürsün adaptasyon ayarlarımı yapıp geri bıraksın. koşuya mı çıksam? öyle gibi bir kas dürtüklemesi. dayanılmaz bir şey. kaşıntı ile huylanma arası bir şey. kendimi duvarlara vursam rahatlayacağım sanki. aklıma İsa'nın çilesini yaşamak için kendini döven adamlar geliyor. böyle bir haldeler miydi acaba? Tanrı onları korudu ve canları yanmadı? Allahım kafayı yiyorum. gidip sigara yaksam? boğazım ağrıyor. geceleri çene ağrısı çekiyorum. sanki biri bana çaktırmadan ilaç veriyor gibi. lustral'in yan etkilerini gözlemliyorum. evde de bir şey yeyip içmiyorum ki annem attı diyeyim. zaten aradım açmadı. açsaydı soracaktım. telefonum kendi kendine eda'yı aradı, ama eda açmadı. ellerimde titreme yok. açlık, sigara ya da lustral değil demek ki. psikoza doğru mu gidiyorum acaba ya? bu sefer hiç etkilemedi ayrılık derken çaktırmadan boku mu çıktı olayın farkında değilim? ya ben ya, resmen insanlara "başına gelen her şeyin bir öğretisi vardır, sabırla sonunundaki ışığı göreceksin." diyorum. bilmem anlatabildim mi? sırf törpülenmek için tunç hocadan tez almam gerektiğini filan düşünüyorum. başka türlü disipline girmenin mümkün olmadığı ve bu adamın iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. disiplinel saygı. bir yandan da kendi haline bırakıcı bir hoşgörüsü ve adınıza üzülmesi var. biraz Tanrı'nın gidiş yolunu benimsemiş gibi.
(19.09.2013)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder