18.11.09

iklimler

iklimler: odile ve dickie hatta misa ve françois
"neredeyse bileklerimi kesecektim."
bu cümle yeterince açık mı? o kadar çok istedim ki bunu, daha başka istediğim tehlikeli ve garip şeyleri durduran üstüme yığılmış tuğlalardan oluşan mekanizma kalkmamı engelledi. bendeki süperego da böyle işliyor demek ki. kaslarımı felce uğratarak!
beni mahveden sahne tam da şurasıdır:
"Bir serginin önünde durdu. Vitrinde deniz haritaları vardı; bunları sevdiğini biliyordum.
          "Bunları size alayım ister misiniz?"
          "Ne kadar naziksiniz, dedi... Evet, isterim; sizden aldığım son armağan olacak."
İki haritayı almak için dükkana girdik; Odile bunları götürmek için bir taksi çağırdı, elini öpeyim diye eldvenini çıkardı.
           "Her şeye teşkkürler," dedi...
Sonra, hiç arkasına bakmadan, taksiye bindi."

evet, şurası doğru, her şey birebir örtüşmez bazen. ama yarattığı duygu fena halde benzeşir.
sevgili odile'e,
dickie'den sevgiler....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder