8.6.10

paradoksik niyet stratejisi

cansu ile ikimizin sık sık yaptığı konuşmalardan biri:
"ben blog'u bıraktım, yazasım yok, hadi yazdım diyelim, yayınlayasım yok."
"aynen."
bu konuşmaların yapıldığı günler çerçevesinde ikimizin de daha çok yazmaya başlaması benim aynaya bakıp gülmeme sebep olan bir şey. işte yine buradayım çünkü! ne demişti özlem? paradoksik niyet.
bazen kendimi asmak istediğim oluyor, ama beni taşıyacak kanca ve ipi bulup yeterince iyi bir düğüm atabileceğime hiç emin olamıyorum. (şu cümleyi yazarken iki hata yapmışım: ipi yazmak isterken içi, düğüm yazmak isterken de düşüm yazmışım. çok anlamlı el sürçmeleri olarak nitelenebilirler.) bihter'in nasıl intihar edeceğini merak ettiğimden aşk-ı memnu'nun son bölümünü izleyecek biriyim ben (hayır, bugüne dek tek bir bölüm bile izlemedim, inanılmaz ama gerçek, lost da izlemedim evet.). her yerde açtığım muhabbetse: "sizce bihter nasıl intihar edecek? bence bileklerini kessin ya da ilaç alsın, veya zehir, aslında, kendi kanını bile içebilir." en çok gelen tahmin silah ve asma yönünde oluyor. muhtemelen tek bir el ateş sesi duymakla yetineceğiz. yine de bir intiharı izlemek ilginç. fakat ne silah ne de kendini asmak kadınsı değil. herkese bunu söylüyorum. yine de kendimi asmak var içimde. eskiden yoktu. oldukça tuhaf geliyor. eskiden ben de kadınsı intiharlar peşindeydim. her kadın kadar. erkeksi protesto mu yoksa sahiden yaşamaktan mı sıkıldım, bilemiyorum. her girişimin de bir kurtuluşu olması çok acı. silahla bile intihar etse kurtulabilir insan. ve sakat kalabilir, ya da bitkisel hayata girebilir. dünyanın en büyük kumarı ne derseniz, intihar girişimi derim.
istediğim olmayınca ya da istemediklerim olduğunda kendimi derin bir çıkmaza düşmüş gibi hissediyorum ve her seferinde önüme elliden fazla hapı koyup yan etkilerini uzun uzun okuyorum. yarım saat kadar ağlayıp bütün o ilaçlara bakıp tek tek kaç tane hap olduğunu sayıyorum. sonra gözüm ocağa çarpıyor, kapının camlı olması canımı sıkıyor. milyonlarca bant gerek bütün boşlukları tıkamak için. yorgun ölmek istemiyorum. zaten ruhen yorgunum bir de bedenimi yormak işime gelmiyor. sonra pelin ya da yusuf'la konuşuyorum genelde. ama günün birinde kimseyle konuşmadan başladığım işi bitireceğimi biliyorum. siz insanlar söyleyeceğim sebepleri yetersiz ve anlamsız bulacaksınız. fakat tek bir sebebi var: çok anlamsız! ne kadar yalın ve basit bir sebep. ama öyle.
tanrı biliyor ya, kafamın içinde aydınlık tek köşe bile kalmadı. yıllarca çaba sarf ettiğim her ne varsa sonuna geldiğim yerdeyim. burdan sonrası belirsizlik. bu evde kalırsam, yavaş yavaş ölmeye devam edeceğimi biliyorum. cam fanus'un dışına çıkmalı, birileri yeni cam fansular kapamadan üstümüze çıkmalı. dokunabileceğini sandığın her şeyin önünde cam olan bir dünya! gözünün alabildiğinden öteyi görmek sadece hayal gücüne kalmış artık. koşup koşup aynı camlara çarpmaktan çok yorgunsun. hoşgeldin öğrenilmiş çaresizlik! fanus kalksa bile çıkamayacağına olan inancın öyle sabit ki, yerinden bile kalkasın gelmez. belki şans eseri sırtını cama dayadınsa düştüğünde fark edersin yokluğunu. fakat insan nefret ettiği bir şeye niye yaslansın ki?
ben boğuluyorum. alabileceğim oksijen pek kalmadı buralarda. her şey o kadar stabil ki... o kadar çok şeyin hesabını vermek zorundayım ki... o kadar yorgunum ki...
tanrının can sıkıntısını ben gidermek zorunda değilim. madem ezeli ve ebediyim, oyalanacak bir şeyler yaratayım bari, inancını bir kenara bıraksın. en azından benim için. oturtulduğum bu masadan artık kalkmak istiyorum! ve öldükten sonra da sonsuz bir yaşam bizi bekliyor olmasın lütfen. ne cennetin nimetini ne de cehennemin azabını kaldıracak gücüm yok. parçlarıma ayrılıp yok olmak istiyorum ben. ayrıca parçalarımın peşinde bile değilim, ne halleri varsa görsünler. ben cennetini de cehennemini de tattım. dahasını istemiyorum. İS-TE-Mİ-YO-RUM! Tanrı'nın bu denli anlayışsız olması niye?

2 yorum:

  1. intihar etmeye hakkın yok. sana bununla ilgili bir mektup yazacağım. intihar edersen yemin ederim ki zırt pırt ruh çağırma seansı düzenlerim gram huzur bulamazsın orada.
    öptüm bay.

    YanıtlaSil