14.7.10

olağan

I feel terrible. I mean, where are you excatly?
Nerdesin?
Bu benim kaldırabileceğimin de üstünde olmaya başladı artık. O kadar yoruluyorum ki anlatamam.
Herkesin kendi hayatı vardır.
Göz kapaklarıma tuğla bağlanmış gibi. Ne kadar uyursam uyuyayım az geliyor.
Aslında ben sabahları erken kalkıp koşuya çıkmak ya da yüzmeye gitmek, gelince duş alıp saat 9'da çoktan güne başlamış ve zinde bir insan evladı olmak isterdim. Evet sayın Keser, ben ayrıca iki katlı müstakil evimin çimli bahçesindeki beyaz çitleri boyarken köpeğim de ortalarda koşuşsun isterdim. Ve kabul etmek istemesem de Monarch damak tadıma uyan bir kahve olduğundan muhtemelen onu içmeye devam edeceğim. Lütfen sayın somebody else's lover, ısrar etmeyin, söyleyemem size cover. Osuruktan kafiye, selam söyle safiye.
dets nat may sıtayla.
size yapabilmeyi çok istediğim bir şey söyleyeyim: vazgeçtim.
nedense şu 4 şey sırasıyla hata veriyor: laptobun bizzat kendisi, modem, explorer, msn. ve sürekli bir diğerini düzeltirken yapmam gereken hiçbir şeyi yapamıyorum.
amerikan rüyasına kapılmış, kapitalizmin bana soktuğu mükemmel aileyi arzuladığımı gördükçe kahrımdan ölüyorum. yine de kendimi frenleyemediğim aşikar.
eskiden de özgür olduğunu sanan modern ve hüzünlerle dolu aynı zamanda mütemadiyen kafası karışık ve kendini gitmek'lere proglamlamış başarılı fakat yalnız kent kadını olmak tutkusundaydım. neyse ki ağır aksak arınır oldum bu saçmalıktan da. (size buket uzuner'i bıraktığımı söylememiş miydim?)
buket uzuner'e ilişkin bir yeni görüşüm daha var, o da şudur: 0-12 yaş grubu için ipek ongun neyse, 18-24 yaş için de buket uzuner odur. aynı kofluk hissini elif şafak'ta da duyacağım sancısı tuttu beni, ondandır ki okumuyorum epeydir kendisini.
velhasıl, çeşit çeşit kadından hangi çeşidi olacağıma karar veremedim. yeni bir ergen bunalımı mı nedir? bazen kendimi buruşturup çöpe atasım geliyor.-başkası beni atmadan.
ağzımın kenarındaki yara: geç artık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder