3.12.09

buz kesmiş iki ırmak/kavuşamaz birbirine

bazı şeyleri çok geç idrak ediyorum. o kadar geç oluyor ki anlaşılmış olması bir şeyi değiştirmiyor artık. güvenilmek istemiş uğraşmıştı, susmuştum. her sevişmeden sonra aynı zırvaya dönmüş çok korkmuştum, başa dönmek istemiyordu, bugün anlıyorum. o kadar baskı altında anlayamadığım şeylerdi bunlar. kimse kötü değildi, iyi de değildi. kimse haksız değildi, haklı da değildi. hala değil. bütün bu sorunları ne çözer? yaşanılanları yaşarken fark etmek bir çözüm olabilir belki ama onu da nedense yapamıyorum. önemsiz olanlara takılıp önemli olanları göremiyorum. ancak iş işten geçtikten sonra.
şu kabusunu da yorumlayayım. birilerini öldürmen görevi verilmiş. bilmem kimlerdi ama ölmesini arzuladığın kimselerdi. ablanla birlikte olmaya zorlanman ablanın yerinde kim duruyorsa ona işaretti muhtemelen. artık birlikte olmaktan hazzalmadığın bir kadın. yok yok uydurdum. anlamam mümkün değil bu işlerden.
 bak, yağmur yağıyor. bu saatte sanki gece. severdim böyle havaları, hala severim. hüzünlü olurlar. bir kez demiştim sana, böyle bir havada, denize nazır bir evde -camları da kocaman olsun bu evin- şöminemizi yakıp sıcak çikolatalarımızı içerken manzarının seyrine dalalım. bir kedi de ateşin yanında mırıldasın. polar battaniyemizin altında hem üşüyelim hem ısınalım. o hissi paylşmaktan büyük zevk alırdım. seviyorsun ya sen de, bilmem hala sever misin?
sigara içmek istiyorum.
Moscovici hepimizi korusun!

bu şarkı ne de güzel: yeni türkü - uzak bir gölge

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder