19.12.09

http://kirildim.com/

http://kirildim.com/
bu sitede nil karaibrahimgil'in kırık adlı şarkısı, bu şarkının klibi ve insanların en son neye kırıldıklarını yazdıkları bir dizi not var. çok kere söyledim ya, yine söyleyeyim, nil'in kırık şarkısı gerçekten insanların kırıklarını sızlatabiliyor. gerçi ben kirik.com beklerdim, kirildim.com biraz küstüm şarkısını anımsattı, neden bilmem. bir de çok komik notlar da var ama tek cümlede dokunanları da gördüm.
her neyse.
bir şarkı daha var, creep, radiohead'den mi bilirsiniz, muse'den mi, belki de korn'dan veyahut pearl jam bile olabilir. birden fazla anısı olan şarkı. benim için kırık kadar kırıcı diyelim. şu anda tüm bu hatıraları yarı kurgu yarı gerçek anlatabileceğimi sanmıyorum. derin depresyonda olduğum bir ara belki. ama şu kadarını söyleyebilirim, bu şarkı yıllardır peşimi bırakmadı ve sürekli garip tesadüflere delalet etmekte. ayın 14'ünde yine aynı şey olmuş. şaşırtmaktan bıkmadı. hatta benim için creep ya, bir arkadaşım için limon çiçekleri benzer durumlar yaşatıyor. bir bende yok, eminim herkesin böyle şarkıları vardır. (yahu falcı 14'ünde bir şey olacak demişti, bak şimdi geliyor aklıma!)
bu aralar en çok ilgilendiğim 3 şey var:
-yarışma programları izlemek (önce mehmet ali erbil var, şu 100 kişiye sorduk'lu olan, ardından evrim'le uzman avı var -o kız da salak filan değil bu arada-, sonra da kelime oyunu başlıyor, biri bitiyor öbürü başlıyor sonra da akşamın bir vakti oluyor, gün bitiyor vs.)
-okumak (intihar üstüne mesela, çünkü sunum konum, bir de gradiva üstüne. psikoanalize meraklı olanlar gradiva'yı okumalılar derim. freud bu kitap üstüne makale yazmış-hatta bu ara o makale ile haşır neşirim-)
-çocuklar (TEGV'dekiler var, yetmez gibi projedekiler var. herhalde haftada yüz çocukla bire bir muatap oluyorumdur.)
bu üç şey bana çok şey öğretiyor. örneğin tentürdiyot içerek intihar ediyormuş insanlar. hatta türkiye'deki kadınlarda bir ara çok modaymış bu yol. aklımın ucundan geçmezdi tentürdiyotla intihar etmek. antidepresan, alkol, bilek kesmek filan tamam da, bu gerçekten ilginç geldi. meğer ulaşması en kolay zehir tentürdiyot imiş. antidepresan ve alkol sahibi olmak o kadar kolay olmuyor, bilek kesmekse hiç basit değil ki zaten kurtarılma ihtimali çok yüksek. ama şu var: kadınlar erkeklere oranla daha göstermelik intihar ediyorlar. işin özünde ölme arzusu yok pek, daha çok birilerine mesaj iletmek amaç. tentürdiyot burda da devreye giriyor: dozunu ayarlamak kolay! yani hastaneye kaldırılacak kadar içip bırakabilirsin. de hiç iç açıcı değil bu konu tabi.
gradiva'yı ise başka bir yazıda ele almak üzere kenara bırakıyorum. freud'un bu öykü üstüne yazdıklarını henüz bitirmedim çünkü.
mehmet ali erbil, gradiva ve intihar birleşiminde gördüğüm rüyalar da epey ilginçti: adamın biri elinde idam bağı atılmış iple mehmet ali erbil'i kovalıyordu, ben de arkalarından koşup "yapmayın yapmayın programı kim sunacak?" diye bağırıyordum. epey gülünç geldi uyandığımda.
çocuklarsa çocuk doğurmak istememe arzumu şiddetlendiriyor. iyi bir çocuk dünyaya getirsecek olsam bile çevresindekiler o kadar iyi olmayacak. ki değil. bir tane sınıf görmedim ki diğerlerini sürekli gasp eden çocuk olmasın. hele de orta okul çağındakiler sanki orta çağı insan hayatının. ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir türlü güzel olamayan kızlar, sataşıp duran erkekler... o yaşlardaki halimi hatırlıyorum da, gerçekten rezaletti. hafif toplucaydım, eteğim de uzuncaydı, saçma sapan çoraplarlarla daha saçma pantolonları eşleştirirdim. önden birkaç tel saçı çıkarıp gerisini at kuyruğu yapmaksa modaydı. bu kadar tiksinç bir görüntüye sahip olma çabası nerden gelir? ve erkekler, evet penisiniz başka işlevleri daha var. bunu keşfettiğiniz için kızlara eziyet mi etmelisiniz? sonra da dönüp "ama onlar da lisede bizi çok kırdılar sonra, intikam aldılar, bir bakış baktıklar, umut verdiler, ikinciyi bakmadılar." demeyin. hoş, şu anda üniversitedeyiz de n'oluyor ki zaten. kız-erkek ilişkileri adil, dürüst, yeni bir platforma mı taşındı sanki? yooo. ah o elma olmasaydı!

biterken çalan: muhtelif creep'lerden herhangi biri uygundur

edit: bu haftaki ersin karabulut'un sandıkiçi'si beni fena halde dağıtmıştır. başka dağılan oldu mu diye merak etmekteyim.
hala çalan: creep

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder