29.4.10

hamilelere sakıncalıdır

an itibariyle taban tabana zıt yemekler tüketebileceğim bir kocanın, tıpatıp aynı yiyeceklerden hoşlanabilceğim bir kocadan bin kat iyi olduğunu fark ettim. neden mi?
çilek, kahve, çikolata, kırmızı et, tavuk, süt, yoğurt ve taze ekmek. işte hayat bunlardır. şimdi bunları paylaşmak güç. hadi ekmek neyse ama kahve ve son çikolata için direnirim baya bi. fakat misal, bir kase zeytin olsun, dokunmam bile, hatta dokunsam rahatsız olurum. peynir, hiç aramam. domates, zaten yemeğin içindekiler dışında yemem ki bu doğal olarak ketçap, salça ve salata sevmediğimi de ortaya koyacaktır. ya da balık, mümkünse olmasın. kim bulduysa o iğrenç kokulu şeyin yenebilirliğini? hiç sevmem. zorunluluktan ton balığı yerim yılda iki kere filan, geçen de uskumru yedim, şaşırmayan kalmadı ("zaten sen faydalı bir şey yeme kızım! kave iç 45 kilo kal ööööyle!").
şimdi kocamla bu yemekler için kavga etmektense uslu uslu oturup sevdiğimiz şeylerle beslensek kimse de kimseye karışmasa? misafir gelince de yaşadı, herkese hitab eder bir menü olur ortada mütemadiyen kimse aç kalmasın diye.
evet bu en iyisi.
patates kızartması, pasta, türk kahvesi, neskafe, çikolata, çilekli-yoğurtlu çikolata, bitki çayları, süt, tavuk kızartması, bol acılı adana...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder