6.9.09

bir şey soracağım. mümkün müdür?

sor ama şarjım bitebilir, dedi zat. bitti de şarjı. daha sormadan bitiverdi. hala yok şarjı. iki gün sonra açarsa telefonunu artık şarj etmiş olması benim için hiçbir anlam ve değer taşımayacak zira o mesajları avea daha fazla bekletmeyecek. yeniden atmaksa çok uzak bir kavram. bir kez yaparken bile adeta çile çektim iki kez aynı işkenceye tahammül edemem. sonunda o iyi adam olacak ben de salak kız olacağım suçlu da şarjı biten telefon olacak. çünkü zaten önceden söylemişti biteceğini şarjının, değil mi ya? şarj bitesiye dek sordun sordun, cevabını aldın aldın, yoksa biraz zor. gerçi sorasım da yok, acıklı bir sualdi aklımdan geçen. kalıba bile sokamadım cümleyi, öylesi trajik. evirdim çevirdim saatlerce. falcının dediği gibi, özel hayatıma ayıracağım zamanı derslerime ayırırsam çok başarılı olurum!
neyse, sonuç şudur ki: elimde kelimeleri belli ama hiçbir eki cuk diye yerine oturtulamamış soru olmaya aday cümle parçacıkları, şarjı bittiği için cevap veremeyecek bir adam ve cesareti yerlere yığılmış artık kendine acıyan bir zavallı ben varız.
ah telefon ah, neden bitti şarjın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder