26.5.13

3-2-1!

bir şeyleri, birilerini ya da temelli bırakıp gidilesi noktada camı açıp çığlıklar atmak. şahsi kanırtmalardan sonra yüzsüz gibi bir de yapacağın işe bak. 
sabaha kadar oturup geceye kadar uyuduktan sonra hayata kaldığı yerden devam edeceksin. postmodern düşünüp kaygan zeminde, hatta zeminsizlikte, öylece yürüyormuşum.  
gideceğim diyorsun, gideceksin, git. hiç kimsenin kimseyi durduracağı yok pek. zaten böyle şeyler filmlerde olur.
postanelere uğramadaki şevkimizi yitirdik, doktor. bizim çocuk çok zeki ama çalışmıyor.
sahi, ben modernizmden hiçbir şey anlamadığım gibi postmodernizmden de anlamam. anlamadığım bir şey nasıl olabilirim? bu bir övgü müdür sövgü müdür kim bilir.
bulut, sevgili bulut, sayın bulut, bulut'cuğum, bulut bey... paralel evrenlerde sıfatını kaçırdığım andayım. bir şeyleri sürekli "fazla" yaptığım için özür dilerim. o şeylerin de isimleri yok mesela. sen okudunsa anlarsın.
artık eğlenceli ve komik şeylerden bahsetmiyoruz, dün dedim ki, evimde pek az şiir kitabı vardır ve bunlar benim içimi filan açan cinsten şeyler de değillerdir.
lorca- öldürüldü
emily dickinsaon- intihar etti
nilgün marmara- intihar etti
orhan veli- çukura düşüp öldü
zaten ben şiirden de anlamam.
etrafında bir avuç insan var ve sen kötü davranıyorsun. silkeleyip kalana mı bakıyorsun?
sen bunu daha önce de yapmıştın ama bilinçli değildi.
şu insanoğluna bir bak/ne etik kalmış ne de ahlak
bir hikaye anlatasım var ama başını sonunu çıkaramıyorum. belki sonra...
son dediklerimin denmemesi gerekiyordu galiba. bunlar incitici olmuş gibi duruyor. uyarmışlardı. ama reddedildi. ben ne yapayım deyip sıyrılmak kolay.
uzatmayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder